Geçtiğimiz Perşembe günü cep telefonum çaldı. Tanımadığım bir numara, telefonu açtım.
“İyi günler Salih Seçkin Sevinç ile mi görüşüyorum?” dedi hattın ucundaki hoş bir kadın sesi.
“Evet, benim.” dedim.
“Öncelikle güvenliğiniz için görüşmemizin kayıt altına alındığını bilmenizi isterim.”
-Cevap yok-
“Sizi güzel bir haber için aradım. Türk Telekom’da faturlarınızı her ay düzenli olarak ödediğiniz için X marka bir kol saati kazandınız.”
“Öyle miiiii?”
“Eveet. Bunu adresinize göndermek isteriz. Tek yapmanız gereken adresinize gelecek kargonun 15 TL’lik bir bedeli var onu ödemek.”
“Vayy, çok güzel bir dolandırıcılık hikayesi çıktı karşıma! Ne güzel de anlatıyorsun vallahi. Dur ben şunu bir güzel yazayım da herkesin…”
Dıt.Dıt.Dıt. Hat kesildi! Karşımdaki güzel sesli kız telefonu yüzüme kapatmıştı. Beni arayan numarayı geri aradım, hat düşmüyor. Numara ise şu: 0551 4407317
Peki neden buna inanmadım? Çünkü ben Türk Telekom‘dan bir hizmet almıyorum da ondan. Başka biri olsa buna çok güzel inanabilirdi. Türk Telekom’un yaygın kullanımı olduğunu düşünerek genelliyorlar- ki bu çok mantıklı- sonrasında da kime tutturabilirlerse işte.
Aman siz siz olun ne olur dikkat edin!
Türkiye’de gün geçtikçe dolandırıcılık hikayelerini daha çok duymaya başlıyoruz.
Ben artık buna telefon terörü diyorum.